Dalgınca toprak yolda yürürken önüne küçük bir su birikintisi çıktı. Atlayım derken de çamura saplandı. “Eyvah! Üstüm başım berbat oldu, ayaklarım da…” dedi, kenara çıktı. Otlarla temizleyebildiği kadar temizledi. Zaten iyice eskimiş olan spor ayakkabıları, çamurla daha beter olmuştu. Yapacak bir şey yoktu yeniden giyindi. Eve geri dönseydi değiştirebileceği yeni bir ayakkabısı ve elbisesi zaten yoktu. “En iyisi okula geç kalmayayım” dedi, bütün cesaretini toplayarak hızlandı Ali…
Hastalıktan kalkıp yürümesi ne büyük nimetti. Böyle bir günde okula gidebilme kuvveti bulduğu için ne kadar şanslı olduğunu düşünüyor, hâline şükrediyordu.