Bir meşrûtiyet açılımı: Münâzarât (4)
Atilla YILMAZ
26 Temmuz 2021, Pazartesi
Van’ın kuş uçmaz kervan geçmez dağ başlarından başlayarak; Şırnak’ın derin derelerine kadar; Bediüzzaman’ın; Şark’ta ayak basmadığı toprak, uğramadığı aşiret, ziyaret etmediği ‘bir tek çadır’ kalmamıştır. İşte Bediüzzaman; böyle bir Meşrûtiyet ve Hürriyet kahramanı, bir büyük içtimaiyatcı, bir büyük sosyolog, bir büyük İslâm mütefekkiridir.
Geç kalınmış meşrûtiyetin, tadına doyulmaz hürriyetin mücadelesini verirken; Avrupa’nın gerisinde kalmamak adına yazılan bu eserler ve yapılan bu seyahatler neticesinde, ortaya çıkan bu muhteşem ‘İçtimaî Reçeteler’de, lâfız değil manaya, kabuğa değil öze odaklanmak gerektiğini, ifade eden Said Nursî; eserlerinde lâfıza yönelik hata ve kusurları böyle bir mazaretler ve sebepler zincirine bağlamaktadır.