Review Seyyid Ahmet Arvasi - Public-figure in Others,Adana,Turkey

Why Choose Seyyid Ahmet Arvasi In Others In Adana

Only 50% People Answered Yes For the Poll

like Rating

1 Votes

dislike rating

1 Votes


Seyyid Ahmet Arvasi - Public-figure in Others,Adana,Turkey



Others,Others


Adana,Turkey - 0

Detailed description is Benim milliyetçilik anlayışımda asla ırkçılığa, bölgeciliğe ve dar kavmiyet şuuruna yer yoktur!. https://twitter.com/AsrinYesevisi. .

Established in the recent years Seyyid Ahmet Arvasi in others , adana in turkey.

This is a well known establihment acts as one-stop destination servicing customers both local and from other of the city.

Over the course of its journey , this business has establihed a firm hold in the [category].

The belief that customer satisfaction is an important as it products and services , have helped this establihment garner a vast base of customers and continue to grow day by day

Foods is provided with high quality and are pretty much the highlight in all the events in our lives.

Sweets and food are the ideal combination for any foodies to try and this Seyyid Ahmet Arvasi is famous for the same.

This has helped them build up a loyal customer base.

They have started a long journey and ever since they have ensure the customer base remains the same and growing month on month.

As they are located in favourable location , becomes the most wanted space for the tourist.

For any kind and assistance , it is better to contact them directly during their business hours.

Premises has a wide parking area and need to avail special permissions for parking.

Pets inside the premises are not allowed and require additional permission.

Cashless payments are available and extra charges for the credit cards are levid.

They are listed in many of the food delivery networks for home delivery with appropriate charges.

They accept cards , cash and other modes of payments

Tips are not actually encouraged but customers are willing to offer any benefit as needed.

There you can find the answers of the questions asked by some of our users about this property.

This business employs inviduals that are dedicated towards their respective roles and put in a lot of effort to achieve the common vision and goals.

It is a effortless task in communiting to this establishment as there are various modes available to reach this location.

The establishment has flexible working timings for the employees and has good hygene maintained at all times.

They support bulk and party orders to support customers of all needs.

Frequently Asked Questions About This Location

Qus: 1).what is the mode of payment accepted ?

Ans: Cash , Credit Card and Wallets

Qus: 2).What are the hours of operation ?

Ans: Open all days mostly from 9:30 to 8:30 and exceptions on Sundays. Call them before going to the location.

Qus: 3).Do they have online website?

Ans: Yes . They do have. Online website is - Website Link

Qus: 4).What does the local business do?

Ans: Hayatı 15 şubat1932 yılında Ağrı/Doğubayazıt’ta dünyaya geldi. Ailesi köken olarak Van'ın Müküs (Bahçesaray) kasabasına bağlı Arvas (Doğanyayla) köyündendir. Çevrede bu köyün adına binaen 'Arvasîler' olarak tanınırlar. Soyadı kanunu çıktıktan sonra köylerinin adı soyadları oldu. Babası Van Gümrük müdürlüğünden emekli, Anadolu'da yetişen büyük velilerden Seyyit Abdülhakim Arvasi'dir. Annesi Cevahir Hanım’dır. İlkokula Van’da başlayıp, Doğubayazıt’ta bitirdi. Ortaokulu da Erzurum da bitirdi. Daha sonra Erzurum Öğretmen Okulu'na kayıt oldu ve 1952’de buradan mezun oldu. Bir süre ilkokul öğretmenliği yaptı ve askerliğini yedek subay olarak tamamladı. 1958'de Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Pedagoji Bölümü'nü bitirdi. Sırayla Balıkesir, Bursa ve İstanbul'daki eğitim enstitülerinde hocalık yapan Arvasi, 1979 yılında emekli oldu. Aynı yıl Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel İdare Kurulu'na seçilerek bu partideki görevine 12 Eylül 1980 ihtilaline kadar devam etti. MHP'den İstanbul milletvekili adayı da olmuştur. Arvasi Hoca, o zamanlar Türk milliyetçiliğinin sesi olan Her gün Gazetesi'nde, ' Türk-İslam Ülküsü ' başlığıyla günlük makale yazdı. 12 Eylül darbesinden sonra Türk İslam ülkücüleriyle birlikte MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası'ndan yargılandı. Mamak Cezaevi'nde işkence gördü. Tahliye olduktan sonra bazı gazete ve dergilerde yazı yazarak gençliğe yol göstermeye devam etti. Türkiye Gazetesi'nde Hasbihal başlığı ile makaleleri neşredildi. 56 senelik ömrünü milli ve manevi değerlerine sımsıkı bağlı, ecdadına layık, bilgili ve temiz bir gençlik yetiştirmeye adadı. Hayatının bir bölümünde hep konuşan, anlatan ve hitabet sanatını en güzel şekilde icra eden Arvasi Hoca vardı. İkinci ve son bölümde ise hep yazı yazan. 31 Aralık 1988'de Erenköy'deki evinde saat 11.00'de ruhunu teslim ederken çok sevdiği daktilosunun başındaydı. Ölümünü Yeni Düşünce Gazetesi, 'Bir Güzel Adam Hakk'a Yürüdü", Türkiye Gazetesi ise 'S. Ahmet Arvasi'yi Kaybettik' manşetiyle verdi. Arvasi'nin cenaze namazı için yurdun çeşitli yerlerinden gelen binlerce kişi Fatih Camii'ni ve bahçesini doldurmuştu. Merhumun akrabası Van eski Müftüsü Seyyit Kasım Arvasi cenaze namazını kıldırdı. Arvasi Hoca, Edirnekapı'da damadı Reşat Yamankaradeniz'in yanına defnedildi. Kabrinin biraz aşağısında meşhur Osmanlı şeyhülislamlarından İbn-i Kemal hazretlerinin kabri bulunuyor. Düşünce ve Fikir yapısı Kendisinin ifadesiyle, o kendini şöyle anlatıyor: “Ben İslam iman ve ahlakına göre yaşamayı en büyük saadet bilen, Türk milletini iki cihanda aziz ve mesut görmek isteyen ve böylece İslam’ı gaye edinen Türk milliyetçiliği şuuruna sahibim. Benim milliyetçilik anlayışımda asla ırkçılığa, bölgeciliğe ve dar kavmiyet şuuruna yer yoktur. İster azınlıktan gelsin, ister çoğunluktan gelsin her türlü ırkçılığa karşıyım. Bunun yanında Şanlı Peygamberimizin “kişi kavmini sevmekle suçlandırılamaz. Kavminin efendisi kavmine hizmet edendir. Vatan sevgisi imandandır.” Tarzında ortaya koydukları yüce prensiplere de bağlıyım. Öte yandan İslam’ın yakından uzağa doğru bir fetih ile bütün beşeriyeti tevhit bayrağı altında bütünleştirmeye çalışan İlahi sistem olduğunu da unutmuyorum. Yine Şanlı Peygamberimizin “ilim müminin yitik malıdır, nerde bulursa almalıdır” tarzında formülleştirdiği mukaddes ölçüye bağlı olarak, hızla muasırlaşmak gereğine inanmaktayım. Bu Türk-İslam kültür ve medeniyetinin yeniden doğuşu olacaktır. İslam’dan zerre taviz vermeden yepyeni kadrolar ve müesseseler ile zamanımızın bütün meseleleri, vahyin, tebliğin ve sünnet yoluna bağlı müçtehitlerin açıklamalarının ışığında, yeniden tahlile ve tertibe tabi tutulabilir. İnanıyorum ki, hem Türk hem Müslüman olmak hem de muasır dünyaya öncülük etmek mümkündür. Ecdadımız bütün tarih boyunca bunu denediler ve başarılı oldular. O halde bizler neden bu tarihi misyonumuzu yerine getirmeyelim? Asla unutmamak gerekir ki, yabancı ideolojiler yabancı ve istilacı devletlerin fikir paravanalarıdır. Milletleri içten vuran sinsi tuzaklardır. Bunu bildiğim ve buna inandığım içindir ki, Türk milletini parçalama oyunlarına ve tertiplerine karşı durmayı, büyük bir namus ve vicdan borcu bilmekteyim. Hele bir Doğu Anadolu çocuğu olarak, doğduğum ve büyüdüğüm bölge etrafında döndürülmek istenen hain niyetlere kahpe tertiplere karşı elbette kayıtsız kalamazdım. Beni yakından tanıyanlar, bütün hayatımı ve çalışmalarımı Türk-İslam Ülküsüne vakfettiğimi elbette bilirler. Beni bu mukaddes yoldan döndürmek için ne oyunlarla ve tertiplerle ne kahpeliklere maruz bırakıldığımı bir Allah bilir bir ben. Şüphesiz bu oyunlar bitmemiştir ve kolayca biteceğe de benzemez. Kesin olarak iman etmişimdir ki, Müslüman Türk milleti ve onun devleti güçlüyse İslam dünyası da güçlüdür. Aksi bir durum varsa, bütün Türk dünyası ile birlikte İslam dünyası da sömürülmektedir. Galiba bu durumu en iyi idrak eden de düşmanlarımız. Onun için bütün İslam dünyasını esir almak isteyen şer kuvvetlerin ilk hedefi Türk devleti ve Türk milleti olmuştur. Tarihten ibret almasını bilenler, bunu ayan-beyan göreceklerdir. Durum günümüzde de aynıdır. Onun için diyorum ki, Türk devletini yıkmak ve Türk milletini parçalamak isteyen bölücüler yalnız Türklüğe değil İslam’a da ihanet etmektedirler.”(S. Ahmed Arvasi, Hasbihal, C;1) Seyyit Ahmed Arvasi, 20. yüzyılın yetiştirdiği ender bir deryadır. Hayatı boyunca rıza-i ilahi ve bu necip millete faydalı olmak için yaşamış ve yaşatmıştır. Bir buzdağı misali aslında görünenden çok daha büyük bir derinliğe sahiptir. Hayatı Alperen’ce duruşun şerefli sayfaları ile doludur. Kelimenin tam manasıyla O fikir ve gönül adamlığının yanı sıra büyük bir dava adamıdır. Mefkûresini her zaman çıkarlarından üstün görmüştür. Şu hadise bu konuda ibret vericidir. S. Ahmed Arvasi bir konferansta aniden sandalyeyi kafasının üstüne kaldırır ve başı sandalyenin altındadır. Dinleyiciler şaşırmıştır. Birkaç saniye sonra sandalyeyi indirir ve üzerine çıkar. Sonra meraklı gözlere bakarak derki: “menfaatleriniz bu sandalyedir. Eğer üstün tutarsanız alçalırsınız. Fakat menfaatlerinizi ayaklarınızın altına alırsanız yükselirsiniz.” Arvasi’nin düşünceleri çok büyük bir deryadır. Şu sözler yine O’na aittir: “…İslamiyet, hiçbir din ile kıyaslanamayacak kadar ileri, ilmin verilerine açık, dinamik, birleştirici ve kaynaştırıcı bir sistem gerektirmektedir. O kapitalizm, sosyalizm, komünizm, faşizm ve nazizm gibi yabancı ideolojilerin saçtığı zehiri bertaraf ederek bir panzehir ve hayat kaynağıdır. Bu noktada belirtelim ki, Türk milletinin ve Türk milliyetçiliğinin âlemşümul davası ve ideolojisi Allah’ın ve Resulünün davasıdır ve bunun adı İslamiyet’tir.” Aşağıdaki yazıda da hareket noktamız, savaş ve barış metodu hakkında düşüncelerini ifade etmektedir: “Savaş kışkırtıcılığı, ne kadar kötü bir iş ise kitlelerin pasifleştirilmesi de o kadar kötüdür. Çünkü savaş kışkırtıcıları, milletler ve zümreler arasında barış ve anlaşma imkanı varken bunları ortadan kaldırmak ve kitleleri birbirine düşürmek kastı içinde hareket eden kimseler ve kadrolar ise kitleleri pasifize edenlerde milletlerin ve grupların haksızlık, zulüm, istismar, istila ve kötülükler karşısındaki direncini ve savaş gücünü yıkmak isteyen ve çok defa düşman emellerine alet olan kişi ve kadroları temsil eder. İnsanlar, gruplar ve milletler arasındaki problemleri ve çatışmaları, barış yolu ile yüce kitabımız Kuran-ı Kerim’in ifadesi ile “hikmetle, güzel öğütle” ve “en güzel yol hangisi ise” onunla çözmek imkânı varken savaş yolunu tercih etmek cinayettir. Fakat esefle belirtelim ki, beşer tarihi kışkırtılmış savaşlarla doludur. Nitekim günümüzde de savaş kışkıtıcıları boş durmamakta, dünyanın şurasında burasında savaş ateşi körüklenmektedir. Çoğunluğunu Müslümanların teşkil ettiği “geri kalmış ülkeler” kara ve kızıl emperyalizmin kanlı tuzakları içinde çırpınıp durmaktadır. Kara emperyalizmi milletler arası savaşı körükleyerek zenginleşirken, kızıl emperyalizmin sınıfsal savaş naraları ile iç savaşları besleyerek emeceği taze kan aramaktadır. Savaş kışkırtıcılığı gerçekten çok kötü bir iştir. Hele bu birde savaş güvercinleri uçurarak tertipleniyorsa daha da iğrenç hale gelmektedir. Emperyalist ülkeler korkunç ve çok güçlü bir propaganda ile geri kalmış ülkelerin çocuklarında savaş ruhunu çökertmek, onların emperyalizm karşısındaki direncini yıkmak üzere harekete geçerler. Onların radyo ve televizyonlarında savaş aleyhtarı, ordu aleyhtarı filmler oynatılır. Onların çocuklarının eline bu propagandayı besleyen kitaplar, dergiler ve gazeteler verirler. Emperyalizm kendi ülkesinde en güçlü disiplinli ordulara, en öldürücü silahlara ve kamuoyunu sömürgeleştirmeye çalıştığı ülkeler karşısında olumsuz şartlandırmayı hedef alan propaganda vasıtalarına sahip olduğu halde, geri kalmış ülke çocuklarına, bu tehlike karşısında hazırlanma fırsatı vermek istemez. Onların ordularını zayıflatmak, milletten koparmak, maddeten ve manen kamuoyunda küçük düşürmek isterken, diğer taraftan kendi kontrolünde gizli ordular, sınıfsal savaş veren savaşçılar hazırlayarak kitlelere sevdirmek ister. Gerek günümüzdeki olaylar olsun, gerek tarihin tespit ettiği olaylar olsun, bize göstermektedir ki, düşmanlar savaş kışkırtıcılığı işini kitlelerin pasifleştirilmesi ile birleştirerek dahada başarılı olabilmektedirler. Bil farz İngilizler Hindistan’ı sömürgeleştirmek için bir taraftan Müslümanlar ile Hinduları birbirine kırdırırken diğer taraftan da kendi hâkimiyetini sağlamlaştırmak için har iki tarafa da pasifizmi aşılamışlardı. Hatta oradaki Müslümanlarda bulunan “cihat ruhu” nu yıkmak için Ahmet Kadıyani adındaki bir haine, “İslam’da silahlı cihat yoktur. Cihat güzel öğütten ibarettir.” fikrini işleyen ve “Kadıyanilik” adı verilen bir mezhep kurdurmuşlardı. Oysa İslam’da can ve mal ile yapılan cihadı inkâr etmek küfürdür. Çünkü böyle bir cihat etmemiz Kuran-ı Kerim’de emredilmiştir. Türkoğlu “cennet kılıçların gölgesindedir” diyen Şanlı Peygamberimiz (s.a.v.)’in emirlerine uyarak bütün tarihi boyunca emperyalizmin bu oyununu bozmuştur ve bozmaya devam edecektir. “Türk-İslam ülkücüsü,” şerefleri barışların ve şerefli savaşların sahibi ve takdirkârıdır. Bu sebepten kara ve kızıl emperyalizmin düşmanlığına maruz kalmaktadır.” Eserleri Türk-İslam Ülküsü (3 cilt) Kendini Arayan İnsan, İnsan ve İnsan Ötesi, Diyalektiğimiz ve Estetiğimiz, Şiirlerim, Sosyolojisi, Doğu Anadolu Gerçeği, İleri Türk Milliyetçiliğinin İlkeleri, Hasbihal (6 cilt) (Hasbihal, daha sonra konularına göre şu isimlerde yayımlandı: Emperyalizmin Oyunları, Devletin Dini Olur mu, Kadın Erkek Üzerine, İnsanın Yalnızlığı) Ve her biri ciltlerce kitap değerinde yüzlerce makale… Hakkında Yazılanlar 1.Asrın Yesevisi Ahmet Arvasi, Hüdavendigar Onur, Biyografi Net Yayınları, İstanbul 2003 (Türk İslam ülküsünün abide şahsiyetlerinden Seyyit Ahmet Arvasi'nin ailesi, akrabaları ve hayatı hakkında yazılan Asrın Yesevisi isimli eserde, İlme Önem Veren Bir Millet, Arvas Mektebi, Arvasi'ye Göre İnsan Tahlilleri, Kültür ve Medeniyet Üzerine, Milliyetçilik, Arvasi'nin Milliyetçilik Anlayışı, Arvasi'de Türk Sevgisi, Arvasi'ye Göre Zararlı Cereyanlar, Arvasi'nin Eserleri gibi bölümler bulunuyor.) 2.Ahmet Arvasi'nin Hayatı Tefekkürü Eserleri, Burak Yayınevi, İstanbul 3.Ahmet Arvasi Hoca hakkında Bizim Ocak, Nizam-ı Âlem Ocakları, Hisar, Ufuk Çizgisi gibi dergiler özel sayı çıkardılar. --------------------------------------------------------------------------------

Qus: 5).What is the email of the business?

Ans: Email address is - [email protected]